Düşük dereceli displazi, zamanla kansere dönüşme potansiyeli olan anormal bir hücre büyüme modelidir. Düşük dereceli terimi, anormal hücrelerin mikroskop altında incelendiğinde hala normal, sağlıklı hücrelere benzemesi nedeniyle kullanılır. Bu, yüksek dereceli displazi, anormal hücrelerin daha çarpık göründüğü ve tedavi edilmezse kansere dönüşme olasılıklarının daha yüksek olduğu durumlarda.
Düşük dereceli displazi kanser olmasa da, daha ciddi bir hastalığa dönüşmediğinden emin olmak için izleme gerektiren bir kanser öncesi durum olarak kabul edilir. Düşük dereceli displazinin uzun bir süre sonra bile her zaman kansere dönüşmediğini anlamak önemlidir. Aslında, düşük dereceli displazi teşhisi konulan çoğu kişide kanser gelişmez. Ancak, düzenli izleme, meydana gelirse değişiklikleri erken tespit edebildiği için tanı hala önemlidir.
Hayır, düşük dereceli displazi kanser anlamına gelmez. Bu, kanser öncesi bir durumdur, yani zamanla kansere dönüşme potansiyeli vardır. Ancak, düşük dereceli displazi vakalarının çoğu stabil kalır ve kansere ilerlemez.
Hala ilerleme riski olduğu için, düşük dereceli displazi teşhisi konulan kişiler genellikle yakından izlenir. Bu izleme genellikle düzenli tarama testlerini ve biyopsileri Yüksek dereceli displaziye veya kansere ilerlemeyi gösterebilecek değişiklikleri kontrol etmek için.
Düşük dereceli displazinin nedeni, oluştuğu vücut bölgesine göre değişir.
Yaygın nedenler şunlardır:
Düşük dereceli displazinin nedeninin belirlenmesi, tedaviyi yönlendirmeye ve ilerleme riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Vücudun bazı bölgelerinde düşük dereceli displaziyi tanımlamak için farklı terimler kullanılır.
Bunlar, aşağıdakileri içerir:
Düşük dereceli displaziden kansere ilerleme genellikle yavaştır ve sıklıkla yıllar hatta on yıllar alır. Çoğu durumda, düşük dereceli displazi kansere ilerlemez. Ancak, düzenli izleme önemlidir çünkü bazı durumlarda, yüksek dereceli displazi, kansere dönüşme riski daha yüksek olan daha agresif bir durumdur.
Displazinin ilerlemesinin zaman çerçevesi, displazinin yeri ve nedenine bağlı olarak değişir.
Örneğin:
Düşük dereceli displazisi olan çoğu kişi kanser geliştirmez, ancak durum yakın takip gerektirir. İzleme, doktorların herhangi bir değişikliği erken tespit edip tedavi etmesini sağlayarak, durumun yüksek dereceli displaziye veya kansere ilerlememesini sağlar.